16 Mayıs 2011 Pazartesi

EBÛ SÜFYANIN MÜSLÜMAN OLUŞU

Mekkede fışkıran nûr, Medîneden onbin kandillik bir çemberle gelip, nihâyet Mekkeyi kuşatmıştı. Hz.Ömer gece nöbetçilerinin üzerine kumandan tâyin edilmişti. Kureyş, Peygamber Efendimizin büyük bir ordu ile Mekkeye geldiğini anlayınca, Ebû Süfyanı iki kişi ile gönderdiler. Hemen yola çık, Ondan bize eman al. Ancak, Onun

Eshabını gevşek görürsen savaşılacağını kendisine bildir dediler.*

Ebû Süfyan, iki kişi ile henüz yola çıkmıştı ki ateşler birden bire parlayıverdi. Tam bu esnâda nöbetçiler tarafından yakalandı. Yakalayan nöbetçiler kendisine şiddetli davranınca; Ey Muhammed (S.A.V.) öldürülüyorum diye feryat etmeğe başladı. *

Hz.Ömer hemen Rasûlüllaha gelerek, Ebû Süfyanın boynunu vurmak için izin istedi.

Hz.Abbas ise; Ey Allâhın Rasûlü! Ben Ebû Süfyanı emniyetime aldım dedi.

Hz.Abbas ile Hz.Ömer arasında kısa bir münakaşadan sonra Allah Rasûlü, Hz.Abbasa; Onu götür, yanında müsâfir et, sabahleyin getir buyurdu.

Hz.Abbas, sabahleyin Ebû Süfyanı alıp Peygamberimizin yanına götürdü.

Peygamber Efendimiz, onu görünce; Yazık sana Ey Ebû Süfyan! Senin için, Allahdan başka ilah olmadığını öğrenmek zamanı gelmedi mi?.

Ebû Süfyan şöyle cevap verdi: Ey Muhammed! Ben Allâhımdan yardım diledim. Sen de Allâhından yardım diledin. Vallâhi ben ne zaman Seninle karşılaştımsa Sen bana gâlip geldin. Eğer benim Allâhım Hak ve Senin Allâhın boş ve batıl olsa idi, ben Sana gâlip gelirdim. Babam ve anam sana fedâ olsun Yâ Rasûlellah, Senden daha cömert ve kerim başka kimse yoktur. Eğer Allahdan başka bir mâbud olsa idi, bizi bu halde bırakmaz, bize yardım ederdi. «Lâ ilâhe İllallah» dedi.*

Bütün yükünü atmıştı sırtından, amma henüz Müslüman olmamıştı. Çünkü, Rasûlü Ekremin de Allah Rasûlü olduğunu kabul etmesi, «Muhammedür-Rasûlüllah» deyip tasdik etmesi de lâzım geliyordu.*

Bunun üzerine Allah Rasûlü; Yazık sana ey Ebû Süfyan! Daha beni Allâhın Peygamberi olarak kabul edeceğin zaman gelmedi mi? buyurdu. *

Ebû Süfyan; Sen ne sabırlı, ne kerim, ne civânmertsin! Amma bu hususta içimde hâlâ bir şüphe var. deyince,*

Hz.Abbas araya girerek, ona telkin ve nasîhatlarda bulundu. Artık şüphe ve tereddütü atma zamanı gelmişti. Nihâyet ilahi hidâyet yetişti. Ebû Süfyan, bütün bunların hepsini sildi ve şehâdet getirerek Müslüman oldu.*

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder